Merhaba arkadaşlar. Bu siteyi çok yakından takip ediyorum. Sürekli paylaşılan nin hepsini okudum neredeyse. Ben de bir anlık gaza gelerek hikayemi anlatmaya karar verdim. Öncelikle adım Hasan. 1.79 boylarında yaklaşık 80 kiloyum. Oldukça da kaslı bir vücudum var. Her neyse kendimden bu kadar bahsetmek yeterli diye düşünüyorum. Bir de tanıdık falan çıkarsa rezil de etmeyelim kendimizi.Ben geçen yaz da her yaz olduğu gibi köye gitmiştim. Köye her yaz mevsiminde, hem tüm kuzenlerim, hem de bütün komşuların akrabaları gelirdi. Bu nedenler yaz mevsiminde İstanbul’dan bile daha fazla severdim cıvıl cıvıl olan köyümüzü. Tabii şimdilerde herkes okuyup gitmeye başlayınca köyde de eskisi gibi bir tat kalmadı. Her neyse köyden de bu kadar bahsetmek yeterli sanırım. Geçen yaz yine köye gitmiştik. Dedemin evi, köyün en yüksekteki evi idi. Herkes de Halil Ağa diye seslenirdi dedeme. Ağalık yapmış mıdır bilmiyorum ama köyün en zenginleri her zaman biz olduk. Dedemin traktörünü ve traktör ile yapılacak işleri yaz mevsiminde her zaman ben yapmışımdır. Bahçe kazarken de genelde üstümü tamamiyle çıkarırım ve bazen birilerinin kaslı vücudumu izlemeye çalıştığını hissederek çevreme bakarım.Yine günlerden bir gün bahçelerimizin birinde otları ayıtlamak için kazı yapıyordum. Yine izlendiğim hissine kapıldım ve birden arkama döndüm, iki tane kafanın çalılıklardan aşağı indiğini gördüm ve oraya doğru gittim. Köylü kızı Elif ve onun Bursa’dan gelen İlayda beni izliyorlardı. Sıra ile ikisini de betimlemek gerekirse, Elif türbanlı olmasına rağmen mavi gözlü ve kendine dikkat etmese bile mükemmel bir güzellikte hatun, İlayda ise kendine çok dikkat eden ve büyük göğüslü, ince belli ve koca götlü mükemmel fiziği olan seksiler seksisi bir hatun. İkisini de çok beğenirim her yaz da çok kez düşünürüm aslında. Meğer onlar da benimle aynı şeyi çokça kez düşünmüşler. Biraz ileride harman diye adlandırılan, içerisinde samanlık olan bir yapımız var. Orada buğdaylar otlarından ayrılır ve saman ile buğday birbirinden ayrılır. Bilenleriniz vardır zaten. Bunlara bizim samanlığa gidelim mi diye sordum. İkisi de ıtanarak başlarını salladılar. Ben siz önce gidin ben peşinizden geleyim ki belli etmeyelim dedim ve buna da tamam dediler. O an sikemesem de deli gibi sevişip sakso çektireceğimi anlamıştım.Bunlar samanlığa girdiler. Ardından ben de gittim. İçeri girip kapıyı üstümüze kilitledim. İki gönül bir olunca samanlık seyran olur derlermiş, peki ya üç gönül? İşte şimdi ilk kez yaşayacaktım. Hemen yanlarına gittim, onlar ben gelmeden sevişmeye başlamışlardı zaten. Samanlıkta sevişmeye başladık. Elif sağ tarafımda, İlayda sol. İkisi de amlarını bana sürterek kollarımda duruyorlar. Bir dakika biri ile sevişiyorsam, bir dakika da diğeri ile sevişiyorum. İlayda ki Bursa’dan genelde orospu çıkar, elini yavaş yavaş sikime götürmeye başladı, pantalonumun kemerini seksi seksi çözdükten sonra fermuarımı indirdi. İkisi de aşağı doğru eğildi ve aynı anda sikimi yalamaya başladılar. Hem yalıyorlar hem de birbirleri ile öpüşüyorlardı, sikim arada kalacak şekilde. Harika bir duyguydu. Bir süre sikimi yaladıktan sonra Elif’i köpek stili pozisyonunda yatırdım.Ben Elif’i sikerken, Elif de İlayda’nın amını yalıyordu. Harika bir üçlü olmuştuk. Bir süre sonra ben bıraktım ve uzandım, önce İlayda orospusu üstümde zıplamaya başladı, ardından da Elif. sırayla bu şekilde tersli düzlü devam ettiler, en sonunda ikisini de diz üstü çökerterek suratlarına deliler gibi boşaldım.